Mimar, endüstriyel tasarımcı, iş adamı, girişimci, öncü, zanaatkar, eğitimci, araştırmacı, öğrenci, düşünür, hatip, gurme, sanatsever ve daha fazlası. Bir “çırağı” olmaktan her daim onur duyduğum sayın Faruk Malhan, bu ay bu köşenin konuğu. Nice yaşlara!
Bir “Kendini Yaratma” Öyküsü
Ömer Madra, 1989 yılında Arredamento Dekorasyon dergisinde yayımlanmış bir söyleşinin girişinde tasarımcı hakkında böyle söz ediyor: tipik bir “kendini yaratma” öyküsü.
Faruk Malhan, 11 Kasım 1947’de İzmir’de doğdu. İlk ve orta eğitimini bu şehirde, üniversite eğitimini ise Türkiye’nin siyasal açıdan çalkantılı bir döneminde ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde tamamladı. Üniversitenin akademik olduğu kadar siyasal anlamda da en canlı olduğu bu yıllarda Bauhaus etkisinde sıkı modernist bir eğitim gördü. Yüksek lisans derecesini Hacettepe Üniversitesi Demografi Bölümü’nden aldı.
Eğitimini tamamladığı 1972 yılında Ankara’da sanayi sitesinde doğrudan zanaate atıldı. Bizzat kendi el emeğiyle Le Corbusier‘nin, Rietvelt’in ikonik sandalye tasarımlarını üretmeye başladı. Burada kalıpçılığı, dökümcülüğü, kaynakçılığı, modelciliği öğrendi. Geleneksel yöntemlere alışkın ustalar bu modern ürünlerin üzerinde çalışmakta zorlanıyordu, bunun üzerine yanına çıraklar, kalfalar aldı, onları yetiştirerek bir kadro oluşturdu.
Türkiye’de o dönemde sadece ithal olarak bulunan çelik kasalı hastane yatakları ilk olarak bu atölyeden çıktı. Ahşap, cila ve döşeme atölyelerinin de eklenmesiyle yavaş yavaş endüstrileşmeye doğru giden bu kuruluş, Koleksiyon adını aldı.
“Tasarım İçin Bir Endüstri”
Avrupa’da 19 yüzyılda, endüstri devrimi sonrası ortaya çıkan yeni zengin sınıf, kendilerini yeni soylular olarak görüyor, bu yüzden eski Roma ve Yunan mimari formlarının kullanıldığı “yeniden canlandırmacı” ve “eklektisist” binalarda oturmayı seçiyordu. Türkiye’de 1970’li ve 80’li yıllarda doğudan batıya göç furyasında zenginleşen aileler de benzer bir dürtü ile Barok tarzı ağdalı mobilyalara yönelmekteydi. O dönem ülkede “Tasarım”ın kelime anlamı çoğu kişi tarafından “ithal” diye biliniyor, Art Nouveau mobilyalar bile “modern” bulunuyordu.
Malhan, bu sırada Türkiye’nin yeni orta sınıfının ve aydınlarının modern batılı yaşam tarzını kendine adapte ederek sürdürme ihtiyacını gördü. Koleksiyon’un modernist tasarımları başlarda sektördekilerin “burada tutulmaz” önyargısına rağmen çok beğenildi, bu ürünlerin meraklısı olan kesimin su yüzüne çıkmasına aracı oldu. Koleksiyon giderek yalnızca bir mobilya mağazası değil, konusunda bir öncü, kentli yaşam tarzı için yeni bir model haline geldi.
Faruk Bey’in deyimiyle “ürüne, onu üretene ve tüketene şekil veriyordu”
Ankara’da ve İstanbul’da açılan mağazalar ile tanınırlığını arttıran firma daha sonra üretim tesislerini Tekirdağ’a, yönetim merkezini de İstanbul’a taşıdı.
“Endüstriyi tasarımın hizmetine sunma” hedefiyle yola koyulan Koleksiyon, 1990’lı yıllarda uluslararası tasarımcılar ve üreticilerle çalışan, konusunda gündemi takip eden, gündemi belirleyen, tanınan, sayılan, lider bir kuruluş haline geldi.
Düş ve Düşüncelerin Ürünleri
Faruk Malhan, 2000’li yıllara gelindiğinde, aynı Le Corbusier’in yaptığı gibi, kapsamlı bir doğu gezisine çıktı. Koleksiyon’un uluslararası modernist çizgisi bu toprakların geleneğinden gelen formlar, simgeler ve üretme biçimleriyle beslenecekti artık.
Koleksiyon’un, geleneksel zanaatkarlıktan gelen bilgi birikiminin çağdaş endüstriyel altyapıyla birleşiminden doğan ürünleri yıllar boyu evlere, ofislere de girdi, üst yönetici odalarına da, güvenlik kulübelerine de. Deneyimli tasarımcı için bu yeterli değildi, daha geniş kitlelere ulaşmak istiyordu.
Malhan böylece salt fonksiyonel mobilyalar üretmekten ziyade, “düş ve düşüncelerin ürünleri”ni yaratmaya soyundu ve mücevherden sofra takımlarına, aydınlatma elemanlarından ev tekstiline, mimariden şehir planlamasına kadar bütün tasarım alanlarında faaliyet göstermeye başladı. Bu çabalarını 2013 yılında “Tasarım Vakfı” adı altında kurumsallaştırdı.
Koleksiyon bugün hayatın her anına dokunacak kadar çeşitli ve özgün tasarım ürünleri ile dünyanın dört köşesinde temsilcilikleri olan global bir markadır.
“Benim tutkum güzele, özene, emeğe, isyana, yeniye; velhasıl yaratıcı olan herşeye”
Faruk Malhan, kariyeri boyunca “statüko”ya karşı yeniliği aramayı, kendi kararları dahil herşeyi sorgulamayı, bu sayede “kendini mükemmelde var etmeyi” ilke edindi.
Firmanın tasarım direktörü olan oğlu Koray Malhan ile birlikte yürüttüğü çalışmaların yanısıra tasarımcılara, işliklere, sergilere sanat yönetmenliği yapmakta, yarışma jürilerine katılmakta, tasarımın uluslararası boyutlarıyla ekonomilere, topluma, ve üretim kültürüne kazandırılması misyonunu tutkuyla sürdürmektedir.
Design Management Institute ve Design Cities Europe üyesi olarak dünya kongrelerine katılmakta olan Faruk Malhan aynı zamanda Siena 2019 Avrupa Kültür Başkenti projesi Danışma Kurulu üyesidir.
İzleyin..
Kaynaklar
Koleksiyon resmi web sitesi: www.koleksiyon.com.tr Ömer Madra, “Faruk Malhan: Ürüne, Onu Üretene Ve Tüketene Şekil Veriyoruz”, Arredamento Dekorasyon Dergisi, 04 1989 Ömer Madra, “Türkiye’de Mobilya Sektörünün Dünü, Bugünü, Yarını”, Arredamento Dekorasyon Mobilya Özel Sayısı, 1991 Benan Kapucu, “Faruk Malhan”, İcon Dergisi 04, 2007 Gökhan Karakuş, “Türk Tasarımının İki Mihenk Taşı Sarıyer ve Malhan”,. İcon Dergisi 14, 2008 Dirim Dinçer, “Sanat, Tasarım ve Zanaat Arası Geçişler“, XXI Dergisi, Şubat 2016 “Tasarımcının Coğrafyası”: https://www.youtube.com/watch?v=KS7QqpZfjXs
Comments