Dengeyi "Oldurmak"
B&T'nin manifestal heykelleri
2023
İşveren: B&T
Tasarım: B&T - Federation
Uygulama: CTM
Can Taşkent, B&T'nin 2022 yılında Orgatec’te lansmanını yaptığı “Life in Balance” konseptine kreatif üretim tarafından bakıyor ve B&T House’un mekân kurgusunda dengenin rolünü yorumluyor.
B&T geçen yıl Orgatec’ fuarında yeni manifestosunu tanıttı: Life in Balance (dengeli ya da dengede hayat diye tercüme edilebilir)
Denge, bilimsel anlamda bir kararlılık halidir, B&T ise bunu bir yolculuk olarak görüyor.
Bir keşif yolculuğu. Yaratıcı bir yolculuk.
Marka herkesi mekan tasarımlarında farklı formlar, malzemeler ve renkler kullanmaya, böylece benzersiz karışımlar yaratmaya davet ediyor
Bu manifestonun iletişimi için çok etkileyici bir dizi heykel tasarlanmış. Biz de bu heykellerin bir kısmının mağazada sergilenmek üzere inşa edilmesi işini üstlendik.
Bana göre “Life in Balance” başlığı, B&T’nin önerdiği gibi bir “yolculuk” kavramını da içerdiği durumda, “dengeye getirilmiş” hayat” diye de okunabilir.
Evrenin, atom seviyesinden güneş sistemlerine kadar her ölçekte kurulmuş müthiş bir düzeni, dengesi var.
Tüm canlılar, kendi yaşamlarını sürdürebilmek için bu düzene bir şekilde müdahale eder
Bizim dışımızdaki canlıların müdahaleleri hayatta kalma, neslini sürdürme amaçlıdır. İçgüdüseldir
Biz ise bu müdahaleleri yalnızca hayatta kalmak için değil, daha kaliteli bir hayat sürmek için de yaparız.
İnsan nesiller boyu deneme yanılma ve tesadüflerle öğrenmiş, tecrübe edinmiş, öğrendiklerini diğerlerine aktarmış.
Gelenekten gelen, üzerine yenilik (inovasyon) katılarak geliştirilen bu müdahalelere, bügünün modern bakışı ile “tasarım faaliyetleri” diyoruz.
B&T’nin heykellerini oluşturan basit geometrik formlar arasında böyle bir “tasarlanmış” diğer bir deyişle “oldurulmuş” bir denge hali izlenmektedir.
Bilimde “entropi” diye bir kavram var. Buna göre moleküler yapı her zaman “minimum enerji” ve “maksimum düzensizlik” haline geçmeye eğilimlidir. Dolayısıyla evrendeki tüm varlıklar, canlılar, hatta sosyal ilişkiler de bu eğilimi taşır.
Su yeryüzüne düştüğünde, üzerindeki enerjiden kurtulana kadar akar, göllere denizlere kavuşur. Bu yüzden “su akar yolunu bulur” derler. Biz ise bu enerjiden faydalanabilmek için suyun önüne set çekeriz, yani bir anlamda kendi istediğimiz dengeyi “oldururuz”.
Aynı şekilde, heykelleri oluşturan geometrik formları kendi halinde bıraksak bu istediğimiz şekilde durmazlar. Bulundukları yükseklikten kaynaklı potansiyel enerjilerinden kurtulmak, düşüp kırılmak, parçalara ayrılmak isterler. Uzun vadede de solmaya, çürümeye başlarlar. Böylece doğal dengelerini bulurlar.
Bunların devrilmeden bir arada durabilmeleri için içlerine birer konstrüksiyon yaptık. Görünümlerini uzun süre koruyabilmeleri için de boya ve cila uyguladık.
Böylece istediğimiz dengeyi “oldurtmaya” çalıştık
Kimyasal veya fiziksel olsun, ruhsal, toplumsal, ekonomik veya sanatsal anlamda olsun, dengeyi “oldurmak”, karşılıklı kuvvetlerin eşitlenmesi ile olur.
Bunu yapmanın yegane yolu birbirine “eşit” varlıkların karşı karşıya getirilmesi değildir, birbirine “denk” varlıklarla da denge sağlanabilir.
Örneğin fizikte moment kuvveti, kütle ile mesafenin çarpımı ile ölçülür. Dolayısı merkeze yakın bir kütle, merkezden uzaktaki daha küçük bir kütle ile dengelenebilir.
Sanatsal çalışmalarda varlık ile yokluk, doluluk ile boşluk, ışık ile gölge, süs ve sadelik, hatta düzen ile düzensizlik gibi zıt kavramlar birbirini dengeler.
Bir mobilya, bir heykel, bir bina çok çeşitli yöntemlerle dengeye getirilebilir.
Bu sayede tasarım faaliyetlerinde çeşitliliğe, yeniliğe yaratıcılığa yol açılır.
Tarih boyunca insan beyninin “mutlak” değerlerden değil, bunlar arasında kurulan denge üzerinden huzur bulduğu görülmüş. Mimarlık, sanat ve tasarım dünyası hep bu dengeyi aramış.
B&T de herkesi böyle deneysel bir yolculuğa çıkmaya, kendi iç dengesini aramaya davet ediyor.
Detaylar için için B&T web sitesi: https://bt.design/journal/kreatif-uretim-can-taskent/